Devlet adamı ve tarihçi Şakir Paşa’nın oğlu, Robert Kolej, Oxford Üniversitesi mezunu, Latince, Grekçe, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca ve daha birçok dile egemen olan, babasını öldürme suçuyla tutuklanıp 18 yıl hapse mahkûm edilen, ancak bir süre sonra aftan yararlanıp serbest kalan, yerli ve yabancı dergilere yazarak geçimini sağlayan Cevat Şakir, acaba günün birinde “Halikarnas Balıkçısı” olacağını biliyor muydu? Daha doğrusu, sürgün edilmesine neden olan, o kaderini değiştirecek yazıyı yazmasaydı “Halikarnas Balıkçısı” olur muydu? Bence, elbet olurdu. Halikarnas’ın değilse de Anadolu’nun başka bir köşesinin balıkçısı ya da bahçıvanı olurdu.