Hayır, 1800’lü yıllarda değiliz! Fransız işgalinin asilzadeler üzerindeki etkisi de değil konumuz. Ve ben Tolstoy’un tırnağı olamam. Ünlü Rus yazar Lev Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanından yola çıkarak bu başlığı uygun gördüm yazıma. Savaş ne çok dönüyor etrafımızda umarsızca… Ne de güzel kullanılıyor insanlar, başka insanlar uğruna… Başka ölümlere ne de çok seviniliyor! Kuzeyimizde, doğumuzda, batımızda, güneyimizde ve daha da uzaklarda kaç çocuk ağlıyor? Ve kaç çocuk daha boğulacak, top mermisinden kaçarken güneşli bir sahilde? O çocuğun suçu mu bu savaş dedikleri?