Sokakta, vapurda kitap okuyan insana hayatta aynı şeyi sanki hiç yapmamışçasına imrenirim. Yüreğim tutkulu bir coşkuyla tutuşur. Kendimi unutmak, her şeyi bırakmak, o an onun yerinde olmak isterim. Buhranımda bunalırken hiç faça vermem. Kimse farkına varmaz sinirlerimin nasıl harap durumda olduğunun. Oysa herkesin baktığı yerler ve gördüğü şeylerle bağım zayıftır. Ekseriyetle avare gezmeye teşne bir leylayımdır. Çelimsiz bir bulut, biraz da yağmurla kolayca eriyip dağılırım.