Hoşgörü kavramı Anadolu kültürünün en büyük erdemlerinden biridir. Yunus Emre’nin “Yaradılanı hoş gör, yaradandan ötürü.” veya Mevlana’nın “Gel, gel, yine gel, ne olursan ol, yine gel.” sözleri bu coğrafyada doğan, büyüyen, yaşayan herkesin aradan geçen neredeyse 750-800 yıla rağmen zihin haritalarına, paradigmalarına bir daha hiç çıkmamacasına işlenmiştir. Bizler de doğal olarak hayat görüşümüzü inşa ettiğimiz temellerden birini hoşgörü olarak kabul etmişiz. Karşılıklı olduğu ve toplumun tüm katmanları tarafından paylaşıldığı sürece büyük bir üstünlük olan bu vizyonun, toplum içerisinde barış, anlayış, huzur, denge ve refah, güvenlik gibi kazanımları olduğu ulusal tarihimizde kayıtlıdır.